Anomali-181

TOPLULUK YÖNETİM KONSEYİ UYARINCA

Aşağıdaki dosya Anomali-181 ile ilgili hassas bilgiler içerir ve 4/181 veya üstü ile sınırlıdır. Yetkisiz erişim yasaktır.

Bu belgeye uygun kimlik bilgileri olmadan erişmek, ölümcül infaz için zemin oluşturur.

Devam Etmeniz Anladığınız Ve Devam Etmek İstediğiniz Anlamına Gelir.

unknown.png

Anomali-181

Anomali »
181
Erişim Seviyesi »
IV (Gizli)
Saklama Sınıfı »
Connan
İkincil Sınıf »
Benefektif

Tehlike Sınıfı: Düşük

Saklama Prosedürü: "The Arctic Stronghold", Anomali-181'den 200 km uzağa inşa edilmiştir. Antarktika'daki sismometreler, Anomali-181'den gelen aktiviteyi izleyecek ve anormalliğin davranışındaki herhangi bir düzensizliği rapor edecek. Anomali-181'in araştırılmasının gerekli olması durumunda istasyonda en az bir sondaj sondası ve bir buz tabakası delme mekanizması bulundurulacaktır. Anomali-181 çalışmayı durdurmamalıdır.

Anomali-181'in özerk yapısı nedeniyle, hiçbir personel mekanik işlevlerine müdahale etmemelidir. Anomaliyi inceleme girişimleri dokunsal ve görsel gözlemle sınırlı olacaktır. Anomali-181'in işlevselliğine zarar veren veya bozan personel Topluluk veya ArcticCorps'taki görevlerinden uzaklaştırılacaktır ve Disiplin Kurulu kararına bağlı olarak daha fazla disiplin cezasına tabi tutulabilir.

Anomali-181-A tezahürlerinin raporları için Antarktika'daki tüm Topluluk ve Topluluk dışı araştırma istasyonları ile iletişim sürdürülecektir. Süresi dolmuş örneklerin bıraktığı nesneler en yakın Topluluk tesisine taşınacaktır. AC Arktik Öz Savunma Kuvvetleri, gerekirse çevreleme için konuşlandırılacak. Bu anormalliklere tanık olan Topluluk/Arctic Corps üyesi olmayan personel, Antarktika'dan ayrılırken uygun amnestiklere tabi tutulacaktır.

Açıklama: Anomali-181, Antarktika Platosu'nda yüzeysel olarak Antik Mısır piramitlerine benzeyen üç adet (büyükten küçüğe; Alfa - Beta - Gamma) yapıdır. Anomali-181'in dış yüzeyinde, çoğu "koruma" veya "savunma"yı simgeleyen çeşitli taumaturjik semboller yazılıdır. Anomali-181'in hem sembolleri hem de dış duvarları rüzgarlar ile önemli ölçüde hasar görmüş gibi görünmektedir.

25 kilometrelik yarıçap içinde olmadığı sürece, Anomali-181 insan gözüyle görülemez, bu da anomalinin halkın gözünden uzak şekilde kontrol altına alınmasını oldukça kolaylaştırır. Anomali-181-Alfa, yaklaşık olarak 125 metre yüksekliğinde ve her taban kenarı 56 metredir.

Anomali-181'in dışından alınan numunelerinin kimyasal analizi, Anomali-181'in yapımında kullanılan malzemenin yüksek miktarda tungsten, altın, gümüş ve dünyada bulunmayan çeşitli inorganik maddeler içerdiğini göstermektedir.

Anomali-181 çeşitli farklı anormal özelliklere sahiptir. Bunlardan birkaçı:

  • Muazzam derinlik ve boyut.
  • Fenike, Eski İbranice, Yunanca (antik ve modern), Latince, Modern Rusça, Modern İngilizce, Modern Mandarin ve henüz tanımlanmamış çeşitli diğer diller dahil olmak üzere çok sayıda dilde belgeler.
  • Mekanik cihazlar şu anda Topluluk mühendisliği tarafından yeniden üretilememektedir.

Ek olarak, Anomali-181'in birincil amacı belirsizdir. Anomali-181-Alfa'nın ana vücudunun zaman zaman değişen bir uzaklıkta bir parça süzülmektedir (Belgenin üstündeki resimde görülebilir).Üst kısım çeşitli anormal rünler ve gravürlerle kaplıdır. Ve ayrıca görünür açıklıklardan yoksundur. Bu faktörler, merkezi odayı çevreleyen diğer mekanik cihazlarla birlikte (eklere bakınız), araştırmacıları Anomali-181'in bilinmeyen bir anormal nesne için bir tür eski muhafaza birimi olduğuna inanmaya yönlendirdi.

İçerdiği varlığın görünümü, özellikleri veya anormal etkileri tamamen bilinmiyor ve Antarktika Harabeleri boyunca bulunan çeşitli metinler tarafından yalnızca temel bilgiler sağlanıyor. Bununla birlikte, Anomali-181'in yaratıcılarının varlığı kapsamak için sarf ettikleri önemli çaba göz önüne alındığında, nesnenin veya varlığın gerçekliğe önemli bir tehdit oluşturması ve (eğer zekiyse) kötü niyetli olması muhtemeldir.

Anomali-181-B ya da yaygın adı ile "Ukkodiyum", Anomali-181'in çevresinde yüksek oranda görülen ve tüm Antarktika kıtasında seyrek şekilde görülebilen silisyum, kalsiyum sülfat ve bilinmeyen çeşitli element ve bileşikler içeren özel bir kristal türüdür.

Adsz_tasarm_82.png

Ukkodiyum Madeni, Anomali-181'in Altı

Ukkodiyum saf halde çok yüksek kaloriye sahiptir ve kullanım alanı çok yüksektir. Örnek olarak, doğru şekilde su ile tepkimeye girdikten sonra oluşan Sulu Ukkodiyum bileşiği bitkilerin toprağına uygulandığında inanılmaz bir büyümeyi tetikler, ortalama olarak bitki beş gün içinde %200 büyür. Bunun yanında bu büyümenin şimdiye kadar bir sınırı ve yan etkisi bulunmamaktadır.

Eğer çeşitli doğru organik ve inorganik maddelerle birleştirilirse özel olarak üretilmiş motorlarda yakıt olarak kullanılabilir. Her ne kadar çok denenmemiş bir method olsa da normalde kullanılan geleneksel benzin ürünlerine göre çok daha verimli, doğa dostu ve kullanışlıdır.

Saf ukkodiyumun elektrik ile tepkimeye girmesi aşırı güçlü bir enerji çıkışı sağlar, bu yolla sadece ukkodiyum ile çalışan enerji santrallerinin yapımı mümkündür. Ukkodiyumun soğurma yeteneğinden dolayı da elektrik akışı kesildiği anda kendi kendini soğutacak, bu yüzden özel bir soğutma sistemine gerek kalmaz. Çok küçük bir ukkodiyum parçasından birkaç ay boyunca bir küçük şehri aydınlatacak kadar enerji çıkar.

Ukkodiyum her ne kadar böyle yararlı sebeplerle kullanılabilecek olsa da çok güçlü bir savaş silahına dönüştürülebilir. Çok yüksek enerjiye sahip olması nedeniyle inanılmaz derecede güçlü bombalar yapımında kullanılabilecektir. Bu debeple ukkodiyumun kullanımı Arctic Corps tarafından Birleşmiş Milletler'e sunulan önerge ile yasaklanmıştır ve ukkodiyum kullanan deneysel ve gelişmiş teknoloji yalnızca Arctic Corps ve Odrin Topluluğu'nda bulunmaktadır ve halkın ukkodiyum hakkında bilgisi asgari derecede tutulmalıdır.

16/05/2020 tarihinde boş ve kurak bir adada yaşanan bir test atışından sonra yapılan üç yıllık gözlem ile 150 kilotonluk ukkodiyum bombasının muhtemel sonuçları keşfedilmiştir. Aşağıda alınan bu veriler özetli bir şekilde verilmiştir:

  • Atıldığı An: tüm ada ve çevresindeki araştırma gemilerinden hissedilebilen bir elektromanyetik şok dalgası ile birlikte yükselen, soluk koyu mavi bir mantar bulutu. Bu anda adanın büyük bir kısmı yanmıştı.
  • Atıldıktan Yarım Saat İle 36 Saat Sonra: Yüksek orandaki ukkodiyum serpintisi tüm adanın üzerini kaplar, oluşan statik enerjiden dolayı ada çapında farklı büyüklüklerde hortumlar ve kırmızı renkli yıldırımlar görülmeye başlar.
  • Atıldıktan 48 Saat Sonra: Adanın sıcaklığı hem üzerini kapayan ukkodiyum/toz kütlesi süyünden, hem de ukkodiyumun ısıyı soğurma özelliğinden kaynaklı olarak adanın ısısı büyük ölçüde düşmeye başlar, bu sıcaklıkı düşüşü ile birlikte yüzeye ukkodiyumlu kar yağmaya başlar (Not: Bu ada normalde tropik bir adaydı.)
  • Atıldıktan 2 Yıl Sonra: Ada bulunduğu halde iki yıl kaldıktan sonra Topluluk bilim insanları adaya tayga ve tundra biyomlarına özgü çeşitli bitkiler tanıştırmaya karar verir. Bu deney onaylandıktan sonra bölgeye Alaska ve Sibirya'da bulunan çrşitli bitkiler götürülmüştür. En başarılı sonuçlar, inanılmaz bir büyüme gösteren Alaska endemik türlerinde sağlanmıştır.

Son zamanlarda, Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkeler ukkodiyumun genel halkın kullanılmasına karşı duran yasalara şiddetle itiraz etmeye başlamıştır. Bunun her ne kadar sebebini halka daha verimli bir enerji kaynağı sunmak olarak gösterilse de birçok ülkenin bunu tıpkı nükleer enerjide yaptıkları üzere silahlaştırmak isteyecektir.

Keşif: Anomali-181 hakkında olan ilk keşif, Antarktika'nın keşfedilmeye başlandığı yıllarda olmuştur.

Anomali-181'in ilk raporları, Norveçli kaşif Roald Amundsen ve diğer dört kişi tarafından yönetilen bir Antarktika seferinin tekrar tekrar Anomali-181-A ile karşılaştığı 1910 Amundsen'in Güney Kutbu seferine aittir. Bu karşılaşmadan sonra, Anomali-181 tezahürlerinin kayıtları, ilk Antarktika araştırma istasyonları kurulduktan sonra devam etmiştir ve Anomali-181 ve Anomali-181-A'nın 1987'de anomaliler olarak sınıflandırılmasına yol açtı.

Anomali-181 Ekim 2019'da, Antarktika Platosu'ndaki Araştırma Karakolu-08'de görev yapan Arctic Corps personeli, bir yeraltı konumundan kaynaklanan anormal sismik aktivite tespit etti. Bu tespitlerin ardından Arctic Corps araştırma ekipleri bölgede yaptıkları derin testlerle bozulmanın yaklaşık konumunu belirledikten sonra, Arctic Corps üyeleri keşif gezisine başladı ve bir ay sonra Anomali-181 keşfedildi.

Ancak, Arctic Corps'un Anomali-181'in dış duvarını delme girişimlerinin tümü başarısızlıkla sonuçlandı ve proje iki yıl sonra terk edildi. Bununla birlikte 2021 yılında Odrin Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi ve Arctic Corps Lideri Göktuğ "Alfa Kurt" İ. Anomali-181'in dışını ihlal etmeye yeniden ilgi gösterdi ve operasyonu finanse etti.

Arctic Corps, Topluluk'un, dış duvarlarını başarılı bir şekilde delebilmeleri halinde anomaliyi ortak kontrol altına almasına izin veren bir sözleşme imzaladı. TheBazaar'dan satın alınan deneysel cihazlar ve anormal teknoloji kullanılarak, Mayıs 2024'te dış duvarlar kırıldı. Anomali-181'in ortak çalışması ve çalışması, ihlalden bu yana sürdürüldü. Her iki organizasyonun kontrolü altındayken, Anomali-181'in sahip olduğu teknoloji üzerine çok sayıda çalışma yapıldı ve bu, bir dizi cihazın teknisyenler tarafından yerinde çoğaltılmasına yol açtı (aşağıda kısaltılmış bir liste bulunabilir). Topluluk ve Arctic Corps, bu teknolojiyi gizli tutmayı ve yalnızca kendi aralarında erişilebilir tutmayı kabul etti.

Quartz2C_Tibet.png

T522UK, Çıkarılan İlk Ukkodiyum Kristali

Ukkodiyum maddesi, ilk olarak 2021 yılında Anomali-181'in içine girme çabaları sırasında keşfedilmiştir. Anomali-181'in altındaki mağaralarda olan kazılar sırasında normalde olduğundan çok daha soğuk bir mağara ile karşılaşıldığında mağaranın içinde bir insandan katlarca daha büyük ukkodiyum kristalleri bulunmuştu. Öncelikle daha küçük parçalar üzerinde çeşitli analiz ve testler yapılmıştır, ardından T522UK adı verilen bir parça sökülüp The Arctic Stronghold'a götürülmüştür (bu parça şu anda Ukkodiyum Araştırma Sektörü A-1 Giriş Bölümü'nde sergilenmektedir).

Ukkodiyum enerji üretmek için ilk defa Odrin Topluluğu tarafından kullanılmıştır. ABD, New York'ta bulunan bir Topluluk Üssü olan Bölge-28'de ukkodiyuma çeşitli testler yapılırken belirli bir voltajın üstüne verilen elektrik akımının verilmesi ile ukkodiyumun çok hızlı bir şekilde titreşmeye başlaması ile ısıttığı keşfedilmişir. Bunun ardından bu sistem kullanılarak bir enerji santrali oluşturularak ukkodiyum enerji üretmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Ek-181-1 — Teknolojik Özellikler

Anomali-181, bulunduğu günden bu yana Topluluk personelinin ilgisini çeken çok sayıda teknolojik cihaz ve önemli dokümanları bünyesinde barındırmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu teknoloji yalnızca Topluluk ve Arktik Kolordu'nun kullanımına açıktır; ancak, 2024'ten bu yana, diğer İlgi Grupları da bunlara sınırlı erişime sahiptir. Aşağıda, Anomali-181'in içindeki önemli keşiflerin kısaltılmış bir listesi bulunmaktadır.


İsim: Nanoteknolojik Tamirat Robotları

Belgelerdeki İsmi: Nanobotlar

Açıklama: Nanobotlar, Anomali-181'in içerisinde olan tamirat ve benzeri görevlerden sorumlu, yarı biyolojik türdür. Her zaman yaklaşık 1000 üyeden oluşan bir sürü ile hareket ederler. Dış uyarılara karşı duyarsızdırlar. Dünyanın neresinde olursa olsun eğer bir nanobot havaya salınırsa Anomali-181'e doğru uçmaya başlayacaktır.

Notlar: Tersine mühendislik çabaları devam etmektedir. Ancak nasıl üredikleri, nasıl enerji temin ettikleri ya da nasıl uçtukları bilinmediği için araştırmalar şu anlık başarısızdır.


[ARCTIC CORPS İSTEĞİYLE KALDIRILDI]


[ARCTIC CORPS İSTEĞİYLE KALDIRILDI]


İsim: Yoğunlaştırılmış Seçicigeçirken Enerji Kalkanı

Belgelerdeki İsmi: Sutler Kalkanı

Açıklama: Sutler Kalkanı, şu anda bilinmeyen bir şekilde çalışan, enerji bazlı bir cihazdır. Sutler Kalkanları yakıt olarak ukkodiyum kullanır, 5 gramlık bir ukkodiyum kütlesi bir Sutler Kalkanı'nı yaklaşık olarak 35 gün kesintisiz açık tutabilir. Kalkan otomatik olarak insanın nefes alış şeklini ve hızını ölçerek dışarıdan bundan hızlı hiçbir şeyin girmemesini sağlar. Bu şekilde yakın dövüş silahlarından barutlu silahlara kadar engeller. Ancak patlamaların yarattığı şokmdalgasına engel olamaz.

Notlar: Tersine mühendislik çalışmaları devam etmektedir. Eğer başarılı olursa bazı elit Arctic Corps ve Odrin Topluluğu askeri birliklerine sunulacaktır.

[ARCTIC CORPS İSTEĞİYLE KALDIRILDI]


[ARCTIC CORPS İSTEĞİYLE KALDIRILDI]


Şu anda, Anomali-181 içerisinde beş araştırma ekibi çalışmaktadır ve Anomali-181'in mekanik işlevlerine ilişkin araştırma ve tersine mühendislik çalışmaları sağlamaya devam etmektedir.

Ek-181-2 — "İnşaatçılar"


İnşaatçılar Hakkında Genel Bilgi

İnşaatçılar, Anomali-181'in muhtemel yapımcıları olan dünya dışı kökenli canlılardır. Haklarında olan bilgiler, Anomali-181'in içerisinde olan hiyelogrif ve yazıtlardan alınmıştır. İnşaatçılar, Büyük Köpek1 takımyıldızından büyük, altı uzuvlu sürüngenlerden oluşan bir ırktı. Dünyaya yabancı olan bir sürüngen dalından evrimleştiler ve bu da onların dört kola sahip olmalarına neden oldu. Evrimsel kökenleri, onlara savaş durumlarında orta düzeyde bir koruma sağlayan zorlu ölçekler de sağlamıştı.

İnşaatçılar karmaşık bir kültüre sahiplerdi, bu kültürün geçmişi ve gelişimi hakkında pek bilgiye sahip olunmasa da türün son zamanlardında eskiden sahip oldukları kültürün yokolduğu bilinmektedir.

İnşaatçılar, bir zamanlar güçlü bir uygarlığa sahip, son derece zeki bir ırktı. İnsanlara kıyasla çok üstün bir teknolojiye sahiplerdi. Bunun sebebi gezegenlerinde bulunan yüksek enerjiye sahip olan bir materyali2 yüksek verimlilik ile işleyebilmeleriydi. Bu sistemleri kullanarak muhteşem büyüklükte makineler inşaa ettiler. Yıldızlararası seyahat yapabilen, uzay zamanı büken motorlar inşaa ettiler.

Bu icatları ile tüm galaksiyi gezmeye başladılar. Fakat gittikleri gezegenlerde yayılımcı politikalar kurmadılar, yerel türleri araştırdılar ve gittikleri yerlere teknolojilerinden birkaç küçük öğe bırakıyorlardı.

Bununla birlikte, tüm bunlar, sistemlerinde bulunan yıldız, anormal bir astronomik olayla karşı karşıya gelip3 ve ölmeye başladıktan sonra değişti, bu nedenle yönetici sınıf, bilimsel rasyonalizmi terk etti ve atalarının aşırı dindar ve fanatik inançlarını benimsediler.

Fakat bu olaydan birkaç on yıl önce, bir grup İnşaatçı, Dünya'ya gelmiş ve zamanında Antik Mısır devleti olan bölgede yerleşim kurmuşlardı. İnsanlar onları tanrılar olarak görmüşlerdi ve yaptıkları makinelerin fışardan görünüşlerini taklit eden tapınaklar (Mısır Piramitleri) inşa etmişlerdi. Bu sürede de İnşaatçılar kendi yapılarını Dünya'da çeşitli yerlere koymuşlardı. Bunlardan şimdiye kadar keşfedileni üç adet en büyükleri Antarktika'da, ve birkaç adet küçük olacak şekilde Mısır ve Mezopotamya bölgesindedir.

Bunların haricinde Antik Mısır'ın kültüründe İnşaatçılar'ların etkisinin aşırı bir şekilde bulunduğu da bilinmektedir.

İnşaatçılar, tüm hayati kaynakların bireyler arasında eşit olarak dağıtılması anlamında faşistik bir sosyalizme benzer olarak tanımlanan bir toplumda yaşıyorlardı. Liderleri, oy kullanmaya hak kazanmalarını sağlayan belirli testleri geçen insanlar tarafından iktidara oylanırdı. Suçlar neredeyse hiç işlenmedi, ancak yine de çeşitli yollarla etkili bir şekilde cezalandırılırlardı. Cezalılardan ya bazı ayrıcalıkları kaldırıldı, hapsedilirlerdi, idam edilirlerdi ya da ciddi bir duygusal travma yaşarlardı. Suçun işlenme sebebi net olarak anlaşılıncaya kadar ceza verilmezdi.

Tarih Boyunca İnsanlık Ve İnşaatçılar

İnşaatçılar uzayda seyahat etme yeteneğini keşfettiklerinde, yolculuklarında çeşitli türlerle tanıştılar. Onlara hükmetmek veya onları köleleştirmek yerine onlarla çalışmaya ve onlar hakkında daha fazla şey keşfetmeye karar verdiler. İnşaatçılar meraklarını gidermek için galaksinin derinliklerine inmeye devam ettiler. Bir süre için her şey yolundaydı.

Tarih boyunca İnşaatçılar dünya üzerinde olan, zamanına göre gelişmiş medeniyetleri ziyaret etmiştir. Bu sürede gittikleri yerlere Antarktika'da olduğu gibi piramit benzeri yapılar inşaa etmişlerdir. Bazı toplumlar onlara tanrı, şeytan ya da benzeri metafiziksel varlıklar yerine koymuş, bazıları ise bunlara daha kayıtsız kalmış ve sadece onların yapılarını taklit etmeye çalışmışlardır.

Bu toplumların en belirgini, Mezopotamya'da yaşamış olan Sümerlerdir. Medeniyetlerinin düşüşünden birkaç yüzyıl önce, İnşaatçılar Dünya'yı ve insanlığı keşfettiler. İnşaatçılar, insanlarla tanışmak ve temas kurmak için bir keşif ekibi gönderdi. Sümer'e indiler ve sakinlerle etkileşime girmeye başladılar. İnşaatçılar ve onların teknolojisi karşısında hayrete düşen insanlar, onlara tanrılar gibi tapıyorlardı. İnşaatçılar, Sümer kültürü ve yaşantısına büyük etkide bulunmuştur, yaşantı biçimleri, inşa ettikleri Ziggurat adlı tapınaklar ve panteonlarının büyük bir kısmı bu etkilere verilebilecek örneklerdendir. Nibiru olarak bilinen efsanevi gezegen İnşaatçıların geldiği gezegendir (Şüpheli bilgi, araştırma kaynağı gereklidir). Aynı şekilde Anunnakiler de İnşaatçılar olabilir.

unknown.png

Annunakiler.

Verilebilecek çok belirgin olan bir diğer örnek, Antik Mısır medeniyeti olacaktır. Ancak İnşaatçı kültürü onlar için Sümerlilerden çok daha büyük olmuştur. Zira, Antik Mısır kültürü ve mimarisi ile İnşaatçıların kültür ve mimarisi neredeyse tıpatıp aynıdır. İki kültürde de altın ve mavi renkleri çok büyük bir yere sahiptir, önemli kişilerin ölülerini mumyalayarak korurlar ve iki kültürde de piramitler çok büyük bir yere sahiptir. Bu benzerlik İnşaatçılar'ın ilk uğradıkları ve en uzun zaman kaldıkları yerin Antik Mısır olmasından kaynaklı olabilir.

Bunların haricinde dünya çapında Anomali-181 benzeri yapılar ya da İnşaatçı kültürüne ait izler görülebilir. Örneğin Orta Amerika'da olan piramitler, Türk Piramitleri4 gibi.

Ek-181-3 — Anomali-181'de İkonografi

Anomali-181'e ait olan odalardan biri içerisinde çeşitli freskler bulunmuştur. Bu yapıyı süsleyen görüntülerin çoğu, tarihten, gruplardan ve ilgili kişilerden ve diğer anormalliklerden gelen olaylara atıfta bulunuyor gibi görünüyor.


  • Fresklerden birinde parlak bir gün doğumu var. Bir şehir manzarası ön planda görülebilir. Güneşin doğuşunun önünde altın cüppeli bir adam ve yanında iki kişi daha var. Adam altın saplı kısa bir kılıç tutuyor ve parlayan bir taç takıyor. Üstlerindeki gökyüzünde kırmızı bir meleğe benzer yaratık var. Meleğin üst kısmında "HER ŞEYİ GÖREN BİR TANRI VE İLK ŞEHİR" (çeviriler doğru olmayabilir) yazıyor.
  • Başka bir fresk üzerinde bir çeşit gezegen tasarımı var. Bu gezegenin yüzeyi boyunca çatlaklar ve delikler bulunmaktadır. Bu fresk aynı zamanda bir şehir gecesinin karanlık arka planında zar zor görünen varlıkların tasvirlerini de içeriyor. Bu varlıkların parlak kırmızı gözleri, pullarla kaplı bedenleri ve dörder adet kolları vardır. Gezegen tasvirinin üzerine "EV BARINAK ARARKEN TERKEDİLDİ" yazısı yazılmıştır.
  • Fresklerden biri ise insanların dev yaratıklar tarafından büyük toplu mezarlara atıldığı tasvir edilmiştir.
  • Tüm yapı boyunca bulunan, birkaç santimetreden 5 metreye kadar uzanan çeşitli üçgensel yapılar.
  • Kırmızı gözüken Dünya'nın üzerinde yaşanmakta olan bir savaş, bu savaş günümüz teknolojisine çok benzeyen teknolojiler kullanılarak savaşılmaktadır ve ölülerin sayısı canlılardan fazla gözükmektedir.
  • Dünya'nın doğusunda, bir hilalin içerisinde parlamakta olan kırmızı bir yıldız.

Ek-181-3 — [VERİ GİZLENDİ]

Aşağıdaki dosya Seviye 5/181 olarak sınıflandırılmıştır.


Unless otherwise stated, the content of this page is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 3.0 License